Dünyadan Haberler

Filistinli Bakan Türkiye'nin desteğini övdü

Filistin Yerel Yönetim Bakanlığından yapılan açıklamaya göre Hicavi, Ramallah'taki ofisinde Türkiye’nin Kudüs Başkonsolosu İsmail Çobanoğlu’nu kabul etti.

Görüşmede, Türkiye'nin Filistin halkına desteği ve iki ülke arasındaki ilişkiler masaya yatırıldı.

Türkiye’nin Filistin’e "hayati alanlarda" sağladığı desteğin önemine vurgu yapan Hicavi, Filistinli belediyeler ile Türk belediyeleri arasındaki kardeşlik ilişkilerinin güçlendirilmesi, ortak deneyimlerden faydalanılması ve özellikle belediye çalışmaları, kapasite geliştirme ve araç-gereç desteği gibi konularda ortak çalışma alanlarının genişletilmesi gerektiğini belirtti.

Filistinli Bakan, Çobanoğlu’nu, İsrail’in saldırıları sona erdiğinde Gazze'de yapılması planlanan işler, insani yardım çabaları ve temel malzemelerin teminiyle ilgili hükümetin yürüttüğü çalışmalar hakkında bilgilendirdi.

Hicavi, İsrail'in saldırıları sonucu altyapı, kamu tesisleri, su, elektrik, kanalizasyon, iletişim ağları gibi alanlarda meydana gelen büyük zarar ve yıkım nedeniyle Gazze’deki belediyelere acil ve hızlı mali destek sağlamak için bakanlığın yoğun çaba harcadığını ifade etti.

İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının şiddetlenmesi ve insani durumun kötüleşmesiyle birlikte Türkiye ve diğer bazı ülkeler, insani yardımları Mısır’ın El Ariş Havalimanı’na ulaştırmak üzere hızla harekete geçmiş ancak İsrail, bu yardımların büyük bir kısmının Gazze’ye ulaşmasını engellemişti.

Katil İsrail'in Gazze'ye saldırılarında 53 Filistinli hayatını kaybetti

Bölgedeki sağlık kaynaklarından edinilen bilgiye göre, İsrail ordusu gün boyunca Gazze Şeridi'nin birçok bölgesine yönelik hava saldırılarını artırdı.

Kuzeydeki Gazze kentinde yerinden edilmiş sivillerin sığındığı bir okulun yanı sıra birçok noktada toplanan vatandaşları hedef alan saldırılar oldu.

İsrail'in savaş uçakları ve insansız hava araçlarıyla (İHA) gerçekleştirdiği saldırılarda yaşamını yitiren 53 Filistinlinin cesedi hastanelere ulaştırıldı.

İsrail'in yoğun saldırılarında yaralanan çok sayıdaki yaralının kaldırıldığı kuzeyindeki Ehli Baptist Hastanesinde yer kalmadığı için yaralılara hastane bahçesinde müdahale edilmeye çalışıldı.

İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda yaklaşık 17 bin 841'i çocuk, 12 bin 298'i kadın olmak üzere 46 bin 584 Filistinli öldü, 109 bin 731 kişi yaralandı.

Enkaz altında halen binlerce ölü olduğu bildirilirken, halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapı da tahrip ediliyor.

Filistinli kaynaklar: Gazze'deki ateşkes anlaşması neredeyse hazır

Katar'ın başkenti Doha'da İsrail ile Hamas arasında yürütülen müzakere sürecinin hassasiyeti nedeniyle ismini vermek istemeyen Filistinli kaynaklar, gelişmelere ilişkin bilgi verdi.

Filistinli kaynaklar, ateşkes ve esir takası anlaşmasının neredeyse hazır olduğunu ifade etti.

Ayrıca, sürecin şu andaki gibi devam etmesi halinde büyük ihtimalle 17 Ocak Cuma günü ya da daha önce anlaşmanın imzalanabileceği aktarıldı.

Anlaşmanın 3 aşamada uygulanacağı ve ilk aşamanın 40 ila 42 gün süreceği belirtildi.

Kaynaklar, "Bu aşamada İsrail, Netzarim ve Philadelphi koridorlarında kalmaya devam edecek. Bir hafta sonra Hamas'tan İsrailli esirlerin listeleri teslim alınacak, ardından İsrail, Gazze’nin kuzeyine geri dönüşlere izin verecek." bilgisini verdi.

İsrail'in, dönüş düzenlemeleriyle ilgili Gazze'nin kuzeyine geçişlere izin vermek için Netzarim Koridoru'nun bir kısmından çekileceği de aktarıldı.

{ilgili-haber-894452}

Kaynaklar ayrıca, yaya olarak dönenlerin aranmayacağını ancak araçlarla dönenlerin silah kaçakçılığı veya kuzeye silahlı kişilerin geçişinin engellenmesi amacıyla uluslararası bir kuruluş tarafından getirilen cihazlarla aranacağını belirtti.

Tampon bölgenin genişliğiyle ilgili bir anlaşmazlık olduğunu aktaran kaynaklar, İsrail’in bölgenin 1500 metre olmasını istediğini ancak 1000 metre olarak anlaşmaya varıldığını açıkladı.

Kaynaklara göre, birinci aşamanın ardından İsrail'in Netzarim Koridoru'ndan tamamen çekilerek tampon bölgenin sınırlarına kadar gerilemesini sağlamak sağlamak amacıyla ikinci ve üçüncü aşama üzerinde müzakereler yapılacak, İsrail, Philadelphi bölgesinde kalmaya devam edecek.

Kaynaklar, İsrail'in Hamas'a teslim ettiği 34 kişilik listede 8 askerin yer aldığını ve basında Hamas'ın bunu kabul ettiği yönünde iddialar yer aldığını ifade etti.

{ilgili-haber-894450}

İsrail'in, Hamas'ın bu listeyi reddedeceğini tahmin ettiğini ancak Hamas'ın listeyi kabul ettiğini dile getiren kaynaklar, bu askerler için farklı bir karşılık belirleneceğini aktardı.

Kaynaklar, 7 Ekim'den sonra alıkonulan tüm sivil esirlerin serbest bırakılması karşılığında bu 8 askerin serbest bırakılması önerisi bulunduğunu ve bunun kabul edilme olasılığının yüksek olduğunu kaydetti.

Katar, Mısır ve ABD'nin ara buluculuğunda Hamas ve İsrail arasında yürütülen dolaylı müzakereler, esir takası ve saldırıların durdurulmasıyla ilgili nihai bir anlaşmanın şekillendirilmesi için yoğun şekilde devam ediyor.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, üst düzey İsrail müzakere heyetini Gazze'de ateşkes ve esir takası görüşmelerinin yürütüldüğü Katar'a gönderme kararı almış, aralarında İsrail Dış İstihbarat Teşkilatı Mossad Direktörü David Barnea ve İsrail İç İstihbarat Servisi Şin-Bet (Şabak) Direktörü Ronen Bar'ın da bulunduğu heyet Doha'ya gitmişti.

İsrail basınında yer alan haberlerde, İsrail ile Hamas arasındaki esir takası anlaşmasının ayrıntılarının yüzde 90'ı üzerinde anlaşmaya varıldığı öne sürmüştü.

Almanya'da "şap hastalığı" paniği: Canlı hayvan nakil yasağı uzatıldı

Brandenburg Tarım Bakanlığından yapılan açıklamada, şap hastalığının daha fazla yayılmasını önlemek için hayvanların ve bunlardan elde edilen ürünlerin bir yerden başka bir yere naklinin geçici olarak yasaklanması gerektiği aktarıldı.

Buna ilişkin çıkarılan ve bu gece sona erecek kararnamenin 15 Ocak’a kadar uzatıldığı belirtilen açıklamaya göre, bu süre, salgına ilişkin durumu değerlendirmek için gerekli tüm test sonuçlarının elde edilebilmesi için gerekli.

Açıklamada, şu ana kadar yeni bir vakanın kaydedilmediği aktarıldı.

Almanya Tarım Bakanı Cem Özdemir, Stuttgart kentinde yaptığı açıklamada, Brandenburg eyaletinde atılan bu adımın doğru bir tedbir olduğunu ifade ederek, "Bu salgının başlangıcında ne kadar kararlı davranırsak normale o kadar hızlı dönebileceğimizi umuyoruz." diye konuştu.

Özdemir, epidemiyolojik durumun belirsizliğini koruduğunu aktararak, Brandenburg'da mandaların bulunduğu çiftliğin, etkilenen tek çiftlik mi olduğunun, başka çiftliklerin de etkilenip etkilenmediğinin henüz kesin olmadığını kaydetti.

Öte yandan, Alman Haber Ajansı DPA'nın Brandenburg Tarım Bakanlığının Sözcüsü'ne dayandırdığı haberde, bugün Brandenburg eyaletinde, koruma tedbirleri kapsamında Schöneiche kentindeki bir çiftlikte 55 keçi ve koyunun yanı sıra 3 sığırın itlaf edileceği aktarıldı.

Haberde, söz konusu çiftliğin, mandalarda şap hastalığının tespit edildiği çiftlikten saman satın aldığı vurgulandı.

Almanya Çiftçiler Birliği Başkanı Joachim Ruckwied de çiftçilerin mevcut durumdan dolayı endişe içinde olduklarını belirterek, salgının kontrol altına alınması için her türlü çabanın ortaya konmasını istedi.

"Virüs insanlar için tamamen zararsız olsa da hayvancılıkla uğraşan çiftçilere verdiği ekonomik zarar oldukça büyük" ifadesini kullanan Ruckwied, eyaletler ile federal hükümetin bu konuda yakın bir şekilde birlikte çalışması gerektiğini kaydetti.

Başkent Berlin yakınlarında, Brandenburg eyaletinin Märkisch-Oderland bölgesindeki Hönow beldesinde alınan manda örneklerinde şap hastalığı virüsü tespit edilmişti.

Tedbir olarak mandaların bulunduğu çiftlik yakınlarındaki domuz ve tırnaklı hayvanlar itlaf edilmiş, Berlin dahil bölgedeki hayvanat bahçeleri, hayvan parkları kapatılmıştı.

İsrailli askerlerden rest: Gazze'de ateşkes yoksa görevi bırakırız

ABD merkezli haber ajansı Associated Press, "Bazı İsrail askerleri Gazze'de savaşı sürdürmeyi reddediyor" başlıklı bir haber yayımladı.

Habere göre, zırhlı birliklerde çalışan bir subay, İsrail askerlerinin Gazze'de silahsız bir Filistinli genci öldürdüğü görüntünün zihnine kazındığını söyledi.

"Savaşmayı" reddeden 7 asker ise, Filistinlilerin ayrım gözetmeksizin nasıl öldürüldüğünü ve evlerin nasıl tahrip edildiğini anlattı. Bazıları, "tehdit oluşturmayan" evleri yakmaları veya yıkmalarının emredildiğini ve askerlerin evleri yağmaladığını gördüklerini söyledi.

Askerler mektup imzaladı: "Buz dağının görünen kısmı"

Habere göre, yaklaşık 200 İsrail askeri, Netanyahu hükümetinin Gazze'de ateşkesi sağlamaması halinde "savaşmayı" bırakacaklarına ilişkin bir mektuba imza attı.

Askerler, bunun, "buz dağının görünen kısmı" olduğunu ve diğerlerinin de öne çıkmasını istediklerini ifade etti.

"Savaş suçlarına katıldım"

Askerlerden bazıları, çatışma yaşadıklarını ve pişmanlık duyduklarını, gördüklerini sindirmek için arkadaşlarına ve akrabalarına anlattıklarını söyledi.

Bir asker, 2023'ün sonlarında 2 haftalık bir görev süresi boyunca yaklaşık 15 binanın "gereksiz yere" yakıldığını gördüğünü söyledi.

Asker, "Kibriti ben yakmadım ancak evin dışında nöbet tuttum. Savaş suçlarına katıldım." dedi ve ekledi: "Tekrar aynı şeyi yapma şansım olsaydı, savaşmazdım".

Hapse girebilirler

Haberde, askerlerin "hizmet vermeyi reddettikleri" için hapse girebilecekleri aktarıldı. Henüz mektubu imzalayanların hiçbirinin tutuklanmadığı duyuruldu.

İsrail basını: Gazze'de ateşkes ve esir takası anlaşması çok yakın

The Jerusalem Post gazetesine konuşan ismi açıklanmayan diplomatik kaynaklar, tarafların üzerinde uzlaşmaya yakın olduğu anlaşmanın ilk aşamasının 42 güne kadar uzayabileceğini kaydetti.

Diplomatik kaynaklar, anlaşmanın "42 güne kadar uzayabilecek ilk aşamasında" 33 İsrailli esirin serbest bırakılacağını, İsrail ordusunun ise kademeli bir şekilde çekilmeye başlayacağını öne sürdü.

Ateşkesin 16'ncı gününde Gazze'deki tüm İsrailli esirlerin serbest bırakılması ve İsrail ordusunun tamamen çekilmesi amacıyla anlaşmanın sonraki aşamalarına ilişkin görüşmelere başlanacağı da aktarıldı.

Jerusalem Post gazetesine konuşan kaynaklar, ateşkesin ne zaman imzalanacağına ilişkin net bir tarih vermedi.

Öte yandan İsrail’in serbest bırakacağı Filistinli tutuklu sayısının hayatta olan İsrailli esir sayısına göre değişeceğini belirten kaynaklar, serbest bırakılacak Filistinlilerin işgal altındaki Batı Şeria’ya gönderilmeyeceğini kaydetti.

Diplomatik kaynaklar, İsrail ordusunun geçen mayıs ayında tamamen kontrol altına aldığını duyurduğu, Gazze Şeridi'nin dünyaya açılan tek sınır kapısı Refah Sınır Kapısı'nın bulunduğu Philadelphi Koridoru'ndaki işgalini ne zaman sona erdireceğine ilişkin net bir açıklama yapmazken, anlaşmanın ilk aşamasında koridordaki işgalini sürdüreceği aktarıldı.

Öte yandan İsrail devlet televizyonu KAN’ın haberinde, İsrail’de bazı bakanlıklara Hamas’la yapılacak anlaşma kapsamında serbest bırakılması beklenen İsrailli esirlerin karşılanmasına ilişkin hazırlık yapılması talimatı verildiği aktarıldı.

Habere göre, İsrail ordu yetkilileri, İsrailli esirlerin yerleştirileceği hastaneleri hazırlamak amacıyla Sağlık Bakanlığı'ndaki yetkililerle görüşme gerçekleştirdi.

Lübnan'ın güneyindeki İsrail'in çekildiği beldelerde 11 kişinin cesedine ulaşıldı

Lübnan Sivil Savunma Genel Müdürlüğünden yapılan açıklamada, ülkenin güneyinde İsrail ordusunun çekildiği Tayr Harfa'da 10 ve Şema'da 1 kişinin cesedine ulaşıldığı aktarıldı.

Ulaşılan ceset ve uzuvların DNA testi için yetkililere teslim edildiği bildirilen açıklamada, Lübnan ordusunun koordinasyonundaki çalışmaların tüm kayıplar bulunana kadar sürdürüleceği vurgulandı.

Böylece Lübnan'ın güneyinde İsrail ordusunun çekildiği beldelerde yürütülen arama ve saha çalışmaları kapsamında çıkarılan cesetlerin sayısı 42'si Hıyam'dan olmak üzere 80'e yükseldi.

İsrail ile Lübnan arasında varılan ateşkes anlaşması, 27 Kasım 2024'te yerel saatle 04.00'te (TSİ 05.00) yürürlüğe girmişti.

Anlaşma uyarınca Lübnan ordusunun 60 gün içinde İsrail'in Lübnan'ın güneyinde işgal ettiği bölgelere aşamalı olarak konuşlanması öngörülüyor.

Öte yandan İsrail, hava saldırıları düzenleyip Lübnan'ın güneyinde evleri yıkarak ateşkese yönelik ihlallerini sürdürüyor.

Almanya, Ukrayna'ya gelişmiş obüslerin teslimatına başladı

Savunma Bakanı Boris Pistorius, Almanya'nın Kassel kentinde düzenlenen teslim töreninde, Ukrayna'nın yeni uzaktan kumandalı RCH 155 tipi obüslerini almaya başladığını belirterek, "Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Ukrayna'ya karşı yürüttüğü savaş dördüncü yılına girmek üzereyken bugün çok güçlü bir mesaj gönderiyoruz. Mesajımız, Ukrayna'nın bize güvenebileceğidir. Almanya, Avrupa'daki sorumluluklarını yerine getirmeye hazırdır." dedi.

Alman Bakan, son dönemde Almanya'da 420'den fazla Ukraynalı askerin eğitim aldığını ifade etti.

Ukrayna'nın Berlin Büyükelçisi Oleksii Makeiev de Ukrayna'nın acil savunma ihtiyaçlarının altını çizerek teslimattan ötürü teşekkür etti.

Makeiev, "Bir gün müzakere masasına oturduğumuzda, güçlü Alman silahlarıyla korunmak ve Almanya'nın yanımızda olduğunu bilmek iyi olacak." diye konuştu.

Bugünkü teslimatın ardından diğer 6 ünitenin de bu yıl içinde teslim edilmesi planlanıyor.

Alman savunma sanayi firması KNDS, Ukrayna için toplam 54 adet uzaktan kumandalı, tekerlekli RCH 155 obüs ünitesi tedarik edecek.

Almanya, toplamda 28 milyar euroya ulaşan yardımlarıyla ABD'den sonra Ukrayna'nın en büyük ikinci askeri destekçisi konumunda bulunuyor.

Myanmar'da heyelan: En az 12 ölü

Yerel basına ve bölge sakinlerine göre, ülkenin kuzeyindeki Kachin eyaletine bağlı Yangon kentindeki yeşim madenciliği yapılan alanda heyelan meydana geldi.

Heyelanda ilk belirlemelere göre 12 kişi yaşamını yitirdi, onlarca kişiye ise henüz ulaşılamıyor.

Bölge sakinlerinden Tarling Mg, Associated Press'e (AP) verdiği demeçte, heyelanda, aralarında 4 çocuğun da bulunduğu 12 kişinin cesedine ulaşıldığını söyledi.

Tarling, heyelanda yaklaşık 50 evin hasar aldığını belirtti.

Arama kurtarma görevlileri ise bölgede büyük miktarda çamur olduğunu ve bu durumun çalışmalarını zorlaştırdığını kaydetti. Görevliler, çalışmaları için makinelere ihtiyaç duyduklarını vurguladı.

Yerel basında, bölgedeki heyelan sonucu 30 ila 50 kişinin kayıp olabileceği ifade ediliyor.

Bölgede yeşim madenciliği yapılan alanlarda yılda birkaç kez toprak kayması meydana gelirken, Temmuz 2020'de aynı bölgede gerçekleşen heyelanda 160'dan fazla kişi yaşamını yitirmişti.

Lübnan Cumhurbaşkanı Avn, hükümeti kurma görevini UAD Başkanı Selam'a verdi

Cumhurbaşkanı Avn, 9 Ocak'ta görevine başlamasının ardından, yeni kabineyi oluşturacak ismin belirlenmesi için Meclis'teki siyasi gruplarla yürüttüğü istişare görüşmelerini tamamladı.

Cumhurbaşkanlığı Genel Müdürü Anton Şukayr, yaptığı açıklamada, Cumhurbaşkanı Avn'ın yeni hükümeti kurmakla görevlendirdiği Selam'ı Baabda Sarayı'na davet ettiğini bildirdi.

UAD Başkanı Selam'ın halihazırda yurt dışında olduğunu ve yarın ülkeye geleceğini aktaran Cumhurbaşkanlığı Genel Müdürü, istişari görüşmelere katılan 128 milletvekilinden 84'ünün Selam için, 9'unun eski Başbakan Necib Mikati için, 35'inin de çekimser oy kullandığını paylaştı.

Yeni hükümeti kurmakla görevlendirilen UAD Başkanı Selam kimdir?

UAD Başkanı Nevvaf Selam, 1953 yılında Beyrut'ta dünyaya geldi. Harvard Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde yüksek lisans yapan Selam, Birleşmiş Milletler bünyesinde hukuki alanlarda çok sayıda görevde bulundu.

UAD'ye 6 Şubat 2018'de seçilen Selam daha önce 2007 ile 2017 arasında BM'nin New York merkezinde Lübnan Büyükelçisi ve Daimi Temsilciliğini yürüttü.

Selam, BM Güvenlik Konseyinde Lübnan'ın geçici üyeliği döneminde (2010-2011) ülkesini temsil etti.

Ayrıca, Eylül 2012-2013 arasında BM 67. Dönem Genel Kurulu Başkan Yardımcılığı yapan Selam, ülkesinin BM'ye bağlı Ekonomik ve Sosyal Konseyinde (ECOSOC) 2016'da temsilcilik yaptı.

İsrailli esirin babası: Netanyahu savaş suçlusu

İsrail 103 Radyosuna röportaj veren baba Cohen, Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) Başsavcısı Kerim Han'la görüşmek istediğini belirterek, "Ona, Netanyahu'nun sadece Gazze'de savaş suçu işlemekle kalmadığını, aynı zamanda İsrail'de de savaş suçu işlediğini söylemek niyetindeyim. İsrail askerleri, Netanyahu'nun kişisel sebepleri ve (yolsuzluk) yargılaması yüzünden devam eden savaş sebebiyle ölüyor dolayısıyla Netanyahu, İsrail'de de soykırımdan ve savaş suçlarından sorumludur." ifadelerini kullandı.

Gazze'ye düzenlenen saldırıları "nafile" şeklinde niteleyen Cohen, saldırıların yalnızca daha fazla İsrail askerinin ölümüne sebep olduğunu dile getirdi.

"Netanyahu liderliğindeki hükümeti, İsrail devletine karşı suç işleyen bir hükümet olarak görüyorum." diyen Cohen, İsrail hükümetinin halkı için çalışmadığını kaydetti.

Yahuda Cohen, Başbakan Netanyahu'nun oğlunun geri gelmesini sağlayacak ateşkes ve esir takası anlaşmasını, Refah'a düzenlenen saldırılar öncesinde, geçen yılın ocak ayında yapabileceğini ancak buna yanaşmadığını savundu.

Muhalefet ve esirlerin aileleri Netanyahu'yu, esir takası anlaşması dahil, Hamas'la "savaşı durdurmaya yönelik" bir anlaşma yapılmasını baltalayacak imkansız koşullar dayatarak esirlerden vazgeçmek ve onları Gazze Şeridi'nde ölüme terk etmekle suçluyor.

İsrail hapishanelerinde 10 binden fazla Filistinli tutulurken, Hamas'ın elinde ise 99 İsrailli esirin bulunduğu tahmin ediliyor.

Hamas, ellerindeki onlarca esirin, İsrail'in rastgele saldırıları sonucu hayatlarını kaybettiğini açıklamıştı.

İngiltere'de hastaneye yatışı için uzun saatler sedyede bekleyen hastaların sayısı artıyor

Partiden yapılan açıklamaya göre, geçen yıl hastane yatışı için acil servislerde 12 saatten fazla süreyle sedyede bekleyen hasta sayısı 518 bine çıktı. Bu sayı, bir önceki yıla göre yüzde 25 arttı. 2019'da 8 bin 272 olan sayı, geçen yıl 23 kat artış gösterdi.

Liberal Demokratlar, hastaların koridorlardaki bakımının sona ermesi için hükümetin acilen harekete geçmesi çağrısında bulundu.

"Binlerce hastanın sedyelerde saatlerce bekletilmesi kabul edilemez"

Liberal Demokratlar partisinin Sağlık Politikaları Sözcüsü Helen Morgan, araştırma sonucu ortaya çıkan verileri ve sorunun boyutunu "skandal" olarak niteledi.

Morgan, "Koridor bakımının normalleşmesi ve binlerce hastanın sedyelerde saatlerce, hatta günlerce bekletilmesi kabul edilemez. Bu durum, hasta hayatlarını riske atarken sağlık çalışanlarının iş yükünü de artırıyor." ifadesini kullandı.

Sağlık Bakanı Wes Streeting'i acil eylem planı açıklamaya çağıran Morgan, hastane yatak sayısının artırılması ve sağlık sisteminin daha güvenli seviyelere çekilmesi gerektiğini vurguladı.

Helen Morgan, "Hükümet bu krizi çözmek için hızlı adımlar atmalı ve salgın dönemindeki gibi emeklilikten dönen sağlık çalışanlarını işe alacak kampanya başlatmalıdır." değerlendirmesinde bulundu.

Kraliyet Acil Tıp Kolejinin (Royal College of Emergency Medicine) açıklamasına göre, acil servislerde uzun bekleme süreleri nedeniyle 2023'te yaklaşık 14 bin ölüm meydana geldi. Ayrıca, hastanelerdeki yatak doluluk oranının halihazırda yüzde 93 seviyesinde olduğu, güvenli seviyenin ise yüzde 85 olduğu bildirildi.