Sudan'da 3,2 milyon çocuk akut kötü beslenmeye maruz kalacak

Birleşmiş Milletler (BM) Sözcüsü Stephan Dujarric, günlük basın toplantısında açıklamalarda bulundu.

Sudan'ın en fazla yerinden edilen çocuk krizinin yaşandığı ülke olduğuna dikkati çeken Dujarric, çatışmalar nedeniyle 5 milyon çocuğun yerinden edildiğini ifade etti.

Dujarric, Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu'nun (UNICEF) Sudan'da 5 yaş altındaki 3,2 milyon çocuğun bu yıl akut kötü beslenmeye maruz kalacağının öngörüldüğü uyarısında bulunduğunu aktardı.

Annelerin barınak ve gıda bulmak için bazen 20 gün yürüdüğünü belirten Dujarric, aileler ve toplumların şiddetin yükünü çekmek zorunda kaldığını belirtti.

Dujarric, gıda ve temel hizmetlere erişim engelinin daha fazla ölüme yol açacağı konusunda uyardı.

Sudan'daki savaş

Sudan'da 15 Nisan 2023'ten bu yana ordu ve bir zamanlar ona bağlı olan Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasında askeri reform ve entegrasyon gibi konulardaki anlaşmazlıklar nedeniyle çatışmalar yaşanıyor.

Bu savaşın bitirilmesi için başlatılan tüm çözüm girişimleri sonuçsuz kaldı.

Birleşmiş Milletlere göre, dünyanın en büyük yerinden edilme ve açlık krizinin yaşandığı Sudan'daki çatışmalar sonucu 20 binden fazla kişi hayatını kaybetti.

Savaşın başladığı Nisan 2023'ten bu yana ülkeden ayrılanların sayısı 3 milyonu geçti, 9 milyona yakın kişi ülke içinde yerinden edildi. 25 milyondan fazla kişi ise insani yardıma muhtaç durumda bulunuyor.

İngiltere'de Filistin destekçilerinin BBC binası önünde toplanmasını yasaklandı

İngiliz polisinden yapılan açıklamada, Filistin Dayanışma Kampanyasının (PSC) 18 Ocak'ta düzenlemeyi planladığı yürüyüş öncesinde, göstericilerin bir sinagogun çevresinde toplanmasını engelleme gerekçesiyle polisin yetkisini kullandığı bildirildi.

Açıklamada, söz konusu yetkinin, İngiliz yayın kuruluşu BBC'nin yönetim binasının olduğu Portland Place ve çevresindeki alanda toplanmayı engellediği kaydedildi.

"Polisle yürüyüş güzergahı üzerinde 2 ay önce mutabık kalındı"

Yürüyüşün ana organizatörlerinden PSC'den yapılan açıklamada, polisin getirdiği yasağa tepki gösterilerek en yakın sinagogun yürüyüş güzergahında dahi olmadığı vurgulandı. PSC, BBC'nin İsrail yayınlısı yayınlarına tepki göstermek için yürüyüşün BBC binası önünde düzenleneceğinin altını çizdi.

Açıklamada, PSC'nin yürüyüşün güzergahını yaklaşık iki ay önce polis ile teyit ettiği ve üzerinde mutabık kalındığı belirtilerek bu gelişmenin ardından güzergahın 30 Kasım 2024'te kamuoyuna duyurulduğu kaydedildi. Ayrıca açıklamada, BBC'den başlayan bu güzergahın, son 15 aydan bu yana düzenlenen yürüyüşlerde iki kez kullanıldığına işaret edildi.

"Polis, hahambaşının baskısı üzerine bu yasağı getirdi"

Açıklamada, İngiliz polisinin, Hahambaşı Ephraim Mirvis'in baskısı üzerine bu yasağın getirildiği aktarılarak "Hahambaşı İsrail ordusunun Gazze'de gerçekleştirdiği korkunç ve suç teşkil eden eylemlerini açıkça kutlamış ve bu eylemleri 'sorumluluk sahibi saygın bir ülkenin yapabileceği en olağanüstü şey' olarak nitelendirmiştir." ifadesi kullanıldı.

PSC'nin, Filistin yürüyüşlerinin Yahudi halkına karşı düşmanca ya da onlara yönelik tehdit olduğu imasını reddettiği vurgulanan açıklamada, şunlar kaydedildi:

"Londra Metropolitan Polisi, yürüyüşlerin herhangi biriyle bağlantılı olarak bir sinagoga yönelik tek bir tehdit vakası yaşanmadığını kabul etmiştir. Her yürüyüşe binlerce Yahudi katılmış, birçoğu organize Yahudi bloğunda yer almış ve gösteri platformlarında Yahudi konuşmacılar hitapta bulunmuştur. Yahudi blokunun temsilcileri, polisin yalnızca İsrail yanlısı Yahudi sesleri dinlemeyi tercih etmesinden duydukları endişeyi dile getirmek üzere polise bir toplantı talebinde bulunmuş ancak herhangi bir yanıt alamamışlardır."

"BBC önünde protesto yapılmasının engellenmesi demokratik toplumda kabul edilemez"

PSC'nin bir diğer açıklamasında, yürüyüşün destekçilerinden Liberty, Uluslararası Af Örgütü ve Greenpeace'in de aralarında bulunduğu en az 150 üst düzey kişi ve örgütün ortak bildiri yayımladığı ve bu bildiride polisin yürüyüşü engelleme girişiminin şiddetle kınandığı vurgulandı.

İngiliz milletvekillerinin yanı sıra dünyaca ünlü çok sayıda müzisyen ve oyuncunun da destek verdiği bildiride, şu ifadelere yer verildi:

"Gazze'de devam etmekte olan bir soykırım karşısında insanların BBC'de protesto yapmalarının engellenmesi demokratik bir toplumda kabul edilemez. Polisi itirazlarından vazgeçmeye ve protestonun planlandığı şekilde devam etmesine izin vermeye çağırıyoruz."

Hahambaşı Mirvis, geçen sene yaptığı açıklamalarda, Filistin'e destek yürüyüşleriyle ilgili rahatsızlığını İngiliz polisine aktardığını ve görüşmelerin sürdüğünü belirtmişti.

Gazze'de gerçek ölüm sayısı kaydedilenden yüzde 41 fazla olabilir

İngiltere merkezli The Lancet dergisinde "Gazze Şeridi'nde 7 Ekim 2023'ten 30 Haziran 2024'e kadar Travmatik Yaralanma Ölümleri" başlıklı makale yayımlandı.

Makalede Gazze'deki Sağlık Bakanlığı'nın 30 Haziran 2024'e kadar İsrail'in saldırılarında öldürülenlerin sayısını 37 bin 877 olarak bildirdiği aktarıldı ancak Lancet'in son analizinde Bakanlıktan alınan verilere göre, çevrim içi anket ve sosyal medyadaki ölüm ilanları kullanılarak Haziran 2024'ün sonuna kadar travmatik yaralanmalardan 55 bin 298 ila 78 bin 525 ölüm olduğu tahmin ediliyor.

{ilgili-haber-894228}

Çalışmadaki ölü sayısı tahmininin en az 64 bin 260 olduğu ifade edilen makalede, bunun İsrail’in saldırılarında ilk 9 ayında hayatını kaybedenlerin sayısının, Filistin Sağlık Bakanlığının kaydettiğinden en az yüzde 41 daha fazla olabileceği anlamına geldiği vurgulandı.

Ölenlerin yüzde 59'u kadın, çocuk ve 65 yaş üstü kişilerden oluşuyor

Makalede, yaşamını yitirenlerin yüzde 59,1'inin kadın, çocuk ve 65 yaş üstü kişilerden oluştuğu tahminine yer verildi. Bu rakamın, Gazze'nin 7 Ekim öncesi nüfusunun yüzde 2,9'una, bunun da yaklaşık her 35 kişiden 1'ine tekabül ettiği vurgulandı.

Makalede bu rakamın sadece travmatik yaralanmalardan kaynaklanan ölümleri kapsadığı için sağlık hizmeti ya da gıda yetersizliğinden kaynaklanan ölümleri ya da enkaz altında kaldığına inanılan binlerce kayıp kişiyi içermediği belirtildi.

The Lancet'in bulgularının, incelenen dönem boyunca Gazze Şeridi'nde "olağanüstü yüksek ölüm oranının" olduğunu gösterdiği kaydedilen makalede, bu sonuçların daha fazla can kaybını önlemek için acil müdahale ihtiyacının önemine işaret ettiği bildirildi.

The Lancet'te Temmuz 2024’te yayımlanan makalede de İsrail'in Gazze saldırılarında doğrudan veya dolaylı hayatını kaybedenlerin toplam sayısının 186 binden fazla olabileceği ifade edilmişti. Makalede bölgedeki yıkım nedeniyle Gazze'deki Filistin Sağlık Bakanlığının veri toplamasının zor olduğu vurgulanmıştı.

Katil İsrail'in Gazze'yi işgalinde 7 Ekim sonrası

Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, "Filistinlilere ve başta Mescid-i Aksa olmak üzere kutsal değerlere yönelik sürekli ihlallere karşılık verme" gerekçesiyle İsrail'e 7 Ekim 2023'te kapsamlı saldırı düzenledi.

İsrail, 7 Ekim'deki saldırılarda 1200 İsraillinin öldüğünü, 5 bin 132 kişinin yaralandığını açıkladı.

İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda yaklaşık 17 bin 841'i çocuk, 12 bin 298'i kadın olmak üzere 46 bin 6 Filistinli öldü, 109 bin 378 kişi yaralandı.

Enkaz altında halen binlerce ölü olduğu bildirilirken halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapı da tahrip ediliyor.

İsrail ordusu, Gazze Şeridi'ne saldırılarının başladığı 7 Ekim'den bu yana 393’ü karadan işgal sürecinde olmak üzere 828 askerinin öldüğünü duyurdu.

Çatışmalara 24 Kasım 2023'te 4 günlüğüne verilen ve daha sonra 3 gün daha uzatılan "insani ara"da 81 İsrailli ve 240 Filistinli esir karşılıklı serbest bırakıldı. Öte yandan İsrail, binlerce Filistinliyi alıkoyup hapsetmeye devam etti.

İşgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te de 7 Ekim 2023'ten bu yana İsrail askerleri ile Filistin topraklarını gasbeden İsraillilerin saldırılarında 167’si çocuk 837 Filistinli hayatını kaybetti.

Gazze'de iletişim hizmetleri kesilecek

Filistin İletişim Bakanı Abdurrezzak en-Netşe, yaptığı yazılı açıklamada, "Gazze'deki sabit ve mobil hat iletişim ağları ve internet hizmetleri, yakıtın tükenmesinden etkilenecek. Bu insani felaketi daha kötü bir hale getirecek. Vatandaşlar acil durum ve insani yardım hizmetlerinden mahrum kalacak." ifadesini kullandı.

Gazze Şeridi'nin güney ve orta kesimlerindeki bölgelerde bugünden itibaren sabit iletişim ağlarında geniş çaplı kesintiler yaşanacağını belirten Netşe, krizin devam etmesi durumunda kesintilerin hem sabit hem de mobil hatları kapsayacak şekilde diğer bölgelerde de olacağını bildirdi.

"Gazze'deki iletişim ağlarının çalışması için tek kaynak yakıt"

Netşe, "İsrail'in Kuzey Gazze vilayetine yakıt girişini engellemesi nedeniyle bu bölgelerdeki iletişim hizmetlerinde yaklaşık 100 gündür tam bir kesinti yaşanıyor. Gazze Şeridi'ndeki iletişim ağlarının çalışması için tek kaynak yakıt." ifadesini kullandı.

Netşe, Gazze'deki mevcut şartlar altında iletişim hizmetlerinin aksamasının sivil savunma ekiplerinin bölgelere ulaşmasını engellediğini, uluslararası kurumların ve sağlık kuruluşlarının görevlerini yapmasına mani olduğunu ve böylece insani durumun daha da kötüye gittiğini belirtti.

İsrail'in, Gazze Şeridi'ne 7 Ekim 2023'ten bu yana düzenlediği saldırılar nedeniyle sabit hat, cep telefonu ve internet iletişim hizmetleri sık sık kesintiye uğruyor.

Katil İsrail'in Gazze'yi işgalinde 7 Ekim sonrası

Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, "Filistinlilere ve başta Mescid-i Aksa olmak üzere kutsal değerlere yönelik sürekli ihlallere karşılık verme" gerekçesiyle İsrail'e 7 Ekim 2023'te kapsamlı saldırı düzenledi.

İsrail, 7 Ekim'deki saldırılarda 1200 İsraillinin öldüğünü, 5 bin 132 kişinin yaralandığını açıkladı.

İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda yaklaşık 17 bin 841'i çocuk, 12 bin 298'i kadın olmak üzere 46 bin 6 Filistinli öldü, 109 bin 378 kişi yaralandı.

Enkaz altında halen binlerce ölü olduğu bildirilirken halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapı da tahrip ediliyor.

İsrail ordusu, Gazze Şeridi'ne saldırılarının başladığı 7 Ekim'den bu yana 393’ü karadan işgal sürecinde olmak üzere 828 askerinin öldüğünü duyurdu.

Çatışmalara 24 Kasım 2023'te 4 günlüğüne verilen ve daha sonra 3 gün daha uzatılan "insani ara"da 81 İsrailli ve 240 Filistinli esir karşılıklı serbest bırakıldı. Öte yandan İsrail, binlerce Filistinliyi alıkoyup hapsetmeye devam etti.

İşgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te de 7 Ekim 2023'ten bu yana İsrail askerleri ile Filistin topraklarını gasbeden İsraillilerin saldırılarında 167’si çocuk 837 Filistinli hayatını kaybetti.

Meta'nın CEO'su Zuckerberg'den Biden yönetimine sansür suçlaması

Zuckerberg, konuya ilişkin katıldığı bir podcastta açıklama yaptı.

COVID-19 döneminde aşı kampanyasına ilişkin çalışmalar yürütüldüğünü anımsatan Zuckerberg, Biden yönetiminin bu dönemde aşı karşıtlarını sansürlemeye çalıştığını öne sürdü.

Zuckerberg, "Biden yönetiminden insanlar ekibimizi arayıp, bağırıyor çağırıyor ve küfür ediyorlardı" dedi.

Söz konusu telefon görüşmelerinin kaydının bulunmadığını ancak benzer içerikli e-postaların mevcut olduğunu belirten Zuckerberg, "Doğru ve gerçeği yansıtan içerikleri kaldırmamız için bize yoğun baskı yaptılar. Kısaca, aşıların yan etkisi bulunduğunu ifade eden paylaşımların kaldırılmasını istediler" diye konuştu.

Zuckerberg, kendilerinin bunu yapmayacağını açık bir şekilde dile getirdiğini, bunun ardından Biden'ın açıklamalarında Meta'ya işaret ederek "Bunlar insanları öldürüyor" demesinin ardından şirketinin birçok devlet kurumu tarafından hedef alındığını söyledi.

Grönland Başbakanı Egede'den, Trump ile görüşmeye "yeşil ışık"

Trump'ın Grönland ile ilgili açıklamaları

Trump, Panama Kanalı ve Grönland'ı kontrol edebilmek için asker kullanabileceğini ima etti

Güney Kıbrıs'ta İnfluenza A virüsü nedeniyle bir haftada 4 kişi öldü

Rum basınında yer alan haberlerde, Güney Kıbrıs'ta son bir haftada İnfluenza A virüsü nedeniyle 4 kişinin öldüğü belirtildi.

Söz konusu 4 kişinin 70 yaş ve üstü olduğu bilgisi verilen haberlerde, 5 kişinin daha İnfluenza A nedeniyle hastanede tedavi altına alındığı ifade edildi.

Hastanelerin COVID-19, grip ve mevsimsel enfeksiyon vakalarındaki artış nedeniyle "dolup taştığı" belirtildi.

Sigmalive gazetesinin internet sitesi de Güney Kıbrıs genelindeki yoğun bakım ünitelerinin entübe hastalarla dolu olduğunu, hastanelerin yataklı servislerinin yüzde 90 doluluk oranına eriştiğini yazdı.

Bir milyona yakın nüfusa sahip Güney Kıbrıs'ta, kamuda 9 hastane ile 38 sağlık merkezi bulunurken, 10 hastane ile 20'den fazla klinik özel sektör tarafından işletiliyor.

İnfluenza A virüsü

A, B, C ve D olarak kategorize edilen griplerin içinde İnfluenza A virüsü, en tehlikeli ve ölümcül olanı olarak gösteriliyor.

Ana kaynağını kuşların oluşturduğu İnfluenza A virüsünün insanlardaki semptomları, boğaz ve baş ağrısı, şiddetli öksürük, yüksek ateş, burun akıntısı, ağrı ve göğüs tıkanıklığı olarak görülebiliyor.

Kuştan insana bulaşabilen, ölümcül salgınlara neden olan ve hızlı mutasyona uğrama özelliğiyle bilinen İnfluenza A virüsünün bazı alt tipleri, 1918'de İspanya, 1957'de Asya, 1968'de Hong Kong merkezli salgınlar ile 2004'te kuş gribi ve 2009'da domuz gribi salgınlarına neden olmuştu.

Eski UCM Başkanı'ndan, Polonya'nın ülkeyi ziyareti halinde Netanyahu'yu tutuklamama tutumuna tepki

Hofmanski, Polonyalı haber kuruluşu Onet'e yaptığı açıklamada, UCM kararının hukuki açıdan açık olduğunu vurgulayarak, "İsrail Başbakanı hakkında savaş suçu işlediği şüphesiyle bir tutuklama emri var ve devletler bunu uygulamakla yükümlüdür." dedi.

Polonya hükümetinin kararının tamamen siyasi olduğunu ve hükümetin yasal yükümlülüklerini açıkça göz ardı ettiğini kaydeden Hofmanski, "UCM ile tam işbirliği yapmak için yasal ve uluslararası bir yükümlülük vardır ve bu yükümlülüğü yerine getirmeyen bir devlet kendisini çok sıkıntılı bir duruma sokar." ifadesini kullandı.

Hofmanski, ayrıca, devletlerin UCM'nin yükümlülüklerine uymayı reddetmesi halinde bu durumun UCM'nin varoluş amacının sorgulanmasına neden olacağı uyarısında bulundu.

Polonya'nın yaklaşımı

Polonya Cumhurbaşkanı Andrzej Duda, hükümetten, Netanyahu'nun Auschwitz toplama kampının kurtarılmasının 80. yıl dönümü etkinliklerine Gazze'deki savaş suçları nedeniyle tutuklanmadan katılabilmesini sağlamasını istemişti.

Polonya Dışişleri Bakan Yardımcısı Wladyslaw Bartoszewski ise Cumhurbaşkanı Duda'nın çağrısından önce yaptığı açıklamada, Netanyahu'nun Polonya'ya gelmesi halinde, ülkenin UCM'ye karşı yükümlülükleri uyarınca tutuklanacağını söylemişti.

UCM, Gazze Şeridi'nde işlenen savaş suçları ve insanlığa karşı suçlardan dolayı 21 Kasım 2024'te Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında tutuklama emri çıkarmıştı.

Auschwitz toplama kampında tutulanlar, 27 Ocak 1945'te Kızıl Ordu askerlerince kurtarılmıştı. Auschwitz, yaklaşık 6 milyon insanın toplama kamplarında öldürüldüğü Yahudi soykırımı için simge niteliği taşıyor.

Sadece Auschwitz kampında yaklaşık 1,1 milyon kişinin öldürüldüğü tahmin ediliyor.

Los Angeles'taki yangınlarda yağmaya karşı Ulusal Muhafızlar görevde

Los Angeles Bölge Şerifi Robert Luna ile diğer bölge yetkilileri, gelişmelere ilişkin basın toplantısı düzenledi.

Luna, yaklaşık 400 kolluk kuvveti personelinin yangın bölgelerinde devriye gezdiğini ve izinsiz girişlerin önlenmesi için sıkı denetim yaptığını belirtti.

Şerif Luna, tahliye bölgelerine izinsiz girişin bir suç olduğunu vurgularken, bu bölgelerde işlenen suçların ağır cezalara tabi tutulacağını ifade etti. "Kimse bu felaketten faydalanmaya çalışmamalı. İzinsiz giriş yapan veya suç işleyen herkes tutuklanacak" dedi.

Ulusal muhafızlar görevde

Yangın bölgelerinde güvenliği sağlamak ve yağma olaylarını önlemek amacıyla Kaliforniya Ulusal Muhafızlarından yüzlerce asker Los Angeles’a konuşlandırıldı.

Şu ana kadar yağma yapan 20 kişi tutuklandı.

Kaliforniya valisi Gavin Newsom, "Yangınla mücadelede elimizdeki tüm kaynakları seferber ettik. Ulusal Muhafızlarımızın desteği, topluluklarımızı korumak için çok önemli. Ancak şunu açıkça belirteyim: Yağmaya asla izin vermeyeceğiz" ifadelerini kullandı.

Los Angeles İlçe Savcısı Nathan Hochman, yağmacılara karşı sert bir mesaj vererek, "Tutuklanacaksınız, yargılanacaksınız ve yasaların en ağır cezalarına çarptırılacaksınız" dedi.

Hochman ayrıca, halkı tahliye emirlerine uymaya, bilgilere erişim sağlamaya ve ihtiyaç halinde acil durum servislerine başvurmaya çağırdı. Yardım edebilenlerin komşularına ve ihtiyaç sahiplerine destek olmaları gerektiğini belirtti.

Sokağa çıkma yasağı 

Los Angeles'taki yangından etkilenen Palisades ve Eaton bölgelerinde gece sokağa çıkma yasağı uygulanacağı duyuruldu.

Sokağa çıkma yasağını ihlal edenlerin "kusurlu davranıştan" yargılanacağını, suçlu bulunmaları halinde ise 1000 dolar para ya da hapis cezasına çarptırılacağı belirtildi.

Yaklaşık 153 bin kişiye yönelik tahliye emri verildiği ve 58 bine yakın yapının da tehlike altında olduğu aktarıldı.

ABD, Maduro için koyduğu ödül miktarını 25 milyon dolara yükseltti

Beyaz Saray Ulusal Güvenlik İletişim Danışmanı John Kirby, telekonferans yoluyla düzenlediği basın brifinginde, Venezuela'ya yeni yaptırımlar açıkladı.

Kirby, ABD yönetiminin 2020'de Venezuela Devlet Başkanı Maduro'nun yakalanması veya tutuklanması için bilgi verilmesi karşılığında konulan 15 milyon dolarlık ödülün miktarını, 25 milyon dolara yükselttiklerini belirtti.

Maduro'nun son seçimlerde bir kez daha "demokratik normları çiğnediğini" savunan Kirby, ABD yönetimi olarak buna gereken cevabı vereceklerini söyledi.

Venezuela Savunma Bakanı Vladimir Pedrino'nun yakalanması için bilgi verilmesi karşılığında da 15 milyon dolar ödül koyduklarını ifade eden Kirby, Maduro'nun yakın çevresindeki 7 kişiyi daha yaptırım listesine eklediklerini belirtti.

Venezuela'da 28 Temmuz 2024'teki devlet başkanı seçimini yüzde 52 oyla 3. kez kazanan Nicolas Maduro, yeni dönemi için bugün yemin etmişti.

Muhalefet koalisyonunun adayı Edmundo Gonzalez ve muhalif lider Maria Corina Machado, 28 Temmuz'daki seçim sonuçlarını reddetmişti.

Gonzalez, hakkında tutuklama kararı çıkarılmasının ardından eşiyle 8 Eylül'de İspanya Hava Kuvvetlerine ait uçakla Caracas'tan Madrid'e gitmişti.

Gonzalez, kısa süre önce Beyaz Saray'da "Venezuela'nın seçilmiş devlet başkanı" sıfatıyla ABD Başkanı Joe Biden tarafından ağırlanmıştı.

Venezuela'da Maduro devlet başkanlığı için yemin etti

Başkent Caracas'taki Yasama Sarayı'nda düzenlenen yemin törenine, Türkiye'nin de aralarında bulunduğu 125 ülkeden delegasyon katıldı.

Ulusal Meclis Başkanı (AN) Jorge Rodriguez'in başkanlık kuşağını takdim etmesinin ardından Maduro, 2025-2031 dönemi için yemin ederek görevine resmen başladı.

Tören için yetkililere teşekkür eden Maduro, "Venezuela'nın tarihi, asil ve cesur halkı ve tüm emirlerini yerine getireceğim bu Anayasa önünde yemin ediyor, yeni barış, refah ve yeni demokrasi dönemini başlatıyorum. Bu yeni başkanlık dönemi, barış, refah, eşitlik ve yeni demokrasi dönemi olacaktır." ifadesini kullandı.

Maduro'nun yemin töreni nedeniyle yoğun güvenlik önlemlerinin alındığı Venezuela'da, iktidar partisi destekçileri kutlamalar düzenledi.

Venezuela, Kolombiya ile kara sınırını geçici olarak kapattı

Tachira Eyaleti Valisi Freddy Bernal, yaptığı açıklamada, uluslararası bir komplo iddiası nedeniyle Kolombiya sınırının kapatıldığını bildirdi.

Bugün yerel saatle 05.00'te uygulamaya konulan kararın 13 Ocak Pazartesi gününe kadar süreceğini ifade eden Bernal, "Venezuelalıların ve özellikle bu sınırın huzurunu bozmaya yönelik uluslararası bir komplo hakkında bilgi sahibiyiz." dedi.

Bernal, alınan karar nedeniyle iş insanları ve çiftçilerden anlayış beklediklerini vurgulayarak "Devlet üzerinde mutlak bir kontrole sahip olduğumuzdan ve her koşulda tüm Tachira halkının huzur ve barışını garanti edeceğimizden emin olabilirsiniz." ifadesini kullandı.

Kolombiya, sınırı açık tutmaya devam edecek

Kolombiya Dışişleri Bakanlığının internet sitesinden yapılan açıklamada, Venezuela'nın, kara sınırını ve hava sahasını 72 saatliğine kapatma kararını, "tek taraflı ve iç nedenlerden" kaynaklandığı belirterek diplomatik kanallar aracılığıyla kendilerine ilettiği aktarıldı.

Açıklamada, "Kolombiya, kendi tarafındaki sınırları açık tutmaya devam edecek." ifadesine yer verildi.

Yaklaşık 2 bin 219 kilometrelik kara sınırını paylaşan Kolombiya ile Venezuela'yı birbirine bağlayan ana geçiş noktaları, Tachira eyaleti ile Norte de Santander olarak biliniyor.

Venezuela'da 28 Temmuz 2024'teki devlet başkanı seçimini yüzde 52 oyla 3. kez kazanan Nicolas Maduro, yeni dönemi için bugün yemin ederek görevine resmen başlamıştı.

ABD'de uçuşu iptal edilen uçaktan yolcular tahliye edilirken 4 kişi yaralandı

Atlanta'daki Hartsfield-Jackson Atlanta Uluslararası Havalimanı'ndan yapılan açıklamaya göre, Minneapolis'e gitmeye hazırlanan bir Delta Air Lines uçağının uçuşu, motordaki bir sorun nedeniyle iptal edildi.

Uçaktaki yolcuların pistte acil durum kaydırakları kullanılarak yapılan tahliyesi sırasında 3'ü hafif 4 yolcu yaralandı.

Ülkedeki uçuşları takip eden FlightAware sitesine göre, ABD'de yoğun kar yağışı ve buzlanma nedeniyle yüzlerce uçak seferi iptal edildi, yüzlercesi de ertelendi.

ABD'de 13 eyalette etkili olan şiddetli kar yağışı ve soğuklar, kara, deniz ve hava yolu ulaşımında büyük aksaklıklara yol açtı.

Los Angeles'taki yangından etkilenen bölgelerde gece sokağa çıkma yasağı uygulanacak

Los Angeles Bölge Şerifi Robert Luna ile diğer bölge yetkilileri, gelişmelere ilişkin basın toplantısı düzenledi.

Luna, Los Angeles'taki yangından etkilenen Palisades ve Eaton bölgelerinde gece sokağa çıkma yasağı uygulanacağını duyurdu.

"Bu bölgelerde bulunamazsınız. Bulunursanız gözaltına alınırsınız." diyen Luna, bu kararın tahliye edilen evleri korumak için uygulamaya konulduğunu kaydetti.

Luna, sokağa çıkma yasağını ihlal edenlerin "kusurlu davranıştan" yargılanacağını, suçlu bulunmaları halinde ise 1000 dolar para ya da hapis cezasına çarptırılacağını belirtti.

Yaklaşık 153 bin kişiye yönelik tahliye emri verildiğini aktaran Luna, 58 bine yakın yapının da tehlike altında olduğunu söyledi.

Yeniden inşa planlamaları başladı

Los Angeles Belediye Başkanı Karen Bass da Ulusal Muhafız Birliklerinin bölgede görevlendirildiğini anımsatarak, bölge polisinin tahliye edilen yerlerde güvenliği sağlamaya yönlendirildiğini vurguladı.

Kimsenin bu trajediden "faydalanmasına" izin verilmeyeceğinin altını çizen Bass, hızlı şekilde yeniden inşa için planlamanın başladığını bildirdi.

Bass, yeniden inşa sürecinde bürokratik engellerin kaldırılacağını kaydederek, "Sistemi sarsıp yeni stratejiler ve uygulamalarla hareket edeceğiz." ifadesini kullandı.

Yağmalamaya yönelik "sıfır toleransla" hareket edilecek

Los Angeles Polis Departmanı Yardımcı Emniyet Amiri Dominic Choi de yangından etkilenen bölgelerde toplam 210 polisin kanun ve nizamı muhafaza etmek için görevlendirildiğini belirtti.

Kamu güvenliğini sağlamak ve suç faaliyetlerini engellemek için polislerin bölgelerde devriye gezdiğini anlatan Choi, "Yağmalamaya yönelik sıfır toleransla hareket ediyoruz. Etkilenen bölgelerde yağmalama yapan ya da suç işleyenler, gözaltına alınacak ve yasalara göre yargılanacak." dedi.

Dron uçurmak yasaklandı

Los Angeles Bölge İtfaiye Amiri Anthony Maroney, dün yangın alanında "dron ihlali" tespit ettiklerini bildirdi.

Küçük bir dronun "Super Scooper yangın söndürme uçağının" kanadına çarptığını ve delik oluşturduğunu söyleyen Maroney, uçağın acilen tamire alındığını, pazartesi tekrar işlevsel hale gelmesinin beklendiğini dile getirdi.

Maroney, bu uçaklardan sadece iki adet bulunduğunu belirterek, "Yangın bölgesinde dron uçurmak sadece tehlikeli değil aynı zamanda yasa dışıdır." uyarısında bulundu.

Federal güçlerin dron uçuşlarını takibe alacağını aktaran Maroney, bu bölgelerde dron uçurulmasının tüm hava operasyonlarının askıya alınması anlamına geldiğini ifade etti.

Los Angeles Bölge Denetçisi Jeff Prang da şimdiye kadar yangınlardan en az 10 bin mülkün zarar gördüğünü tahmin ettiklerini, gelecek günlerde daha detaylı bilgi paylaşabileceklerini kaydetti.

Yetkililer, yangılardan Hurst'ün yüzde 37, Palisades'in yüzde 8, Kenneth'ın yüzde 35 ve Eaton'ın yüzde 3'ünün kontrol altına alınabildiğini bildirdi.

AA'nın Gazze'deki kameramanı, Çalışan Gazeteciler Günü'nde İsrail saldırısında hayatını kaybetti

İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nin orta kesiminde yer alan Nuseyrat bölgesindeki El-Cedid Mülteci Kampı'nda çok sayıda gazetecinin bulunduğu alanı kuşattıktan sonra buradakileri hedef aldı.

Olay yerinde çekilen görüntülerde, bir evden sedyede yaralı bir kişinin yardım görevlileri eşliğinde hızla taşınmaya çalışıldığı, yakınlarında bulunan Ebu Nehban'ın da ekipmanlarıyla haber takibi yaparken koşmaya çalıştığı ve o sırada karşıdan uzun namlulu silahla yapıldığı anlaşılan atışla hedef alındığı görülüyor.

Yere düşen Ebu Nehban birkaç saniye sonra hareketsiz kalırken çevresindekiler, İsrail ordusunun kurşunlarına hedef olma endişesiyle kendisine güçlükle yaklaşabiliyor.

Filistin resmi haber ajansı WAFA, saldırıyla ilgili haberinde gazeteci Said Ebu Nebhan'ın hayatını kaybettiğini duyurdu.

Öte yandan İsrail savaş uçaklarının Gazze'deki Şucaiyye Mahallesi'nde bir eve düzenlediği saldırıda en az bir kişinin hayatını kaybettiği, ölü ve yaralıların El-Ehli Baptist Hastanesi'ne kaldırıldığı aktarıldı.

Ebu Nebhan’ın hayatını kaybetmesiyle, İsrail ordusunun 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda öldürülen gazeteci sayısı 203 oldu.

İsrail'in 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda yaklaşık 17 bin 841'i çocuk, 12 bin 298'i kadın olmak üzere 46 bin 6 Filistinli öldü, 109 bin 378 kişi yaralandı.

AB, Netanyahu'nun Polonya'daki Auschwitz törenine katılmasına karşı

AB Komisyonunun dış ilişkiler sözcülerinden Anouar El Anouni günlük basın toplantısında Netanyahu'nun Polonya'da düzenlenecek Auschwitz toplama kampının kurtarılmasının 80. yıl dönümü etkinliklerine katılması ihtimaliyle ilgili açıklama yaptı.

El Anouni, "AB, UCM'yi ve Roma Statüsü'nde belirtilen ilkeleri desteklemektedir. AB, mahkemenin bağımsızlığına ve tarafsızlığına saygı duymaktadır. AB, uluslararası ceza adaletine ve dokunulmazlığa karşı mücadeleye güçlü şekilde bağlıdır. AB Konseyi tüm devletleri, bekleyen tutuklama emirlerinin derhal infazı dahil olmak üzere mahkemeyle tam işbirliği yapmaya çağırmaktadır." ifadesini kullandı.

Tüm AB ülkelerinin Roma Statüsü'ne taraf olduğunu anımsatan El Anouni, İsrail'den hangi yetkilinin etkinliğe katılacağını bilmediğini kaydetti.

Polonya'nın yaklaşımı

Polonya Cumhurbaşkanı Andrzej Duda, hükümetten, Netanyahu'nun Auschwitz toplama kampının kurtarılmasının 80. yıl dönümü etkinliklerine Gazze'deki savaş suçları nedeniyle tutuklanmadan katılabilmesini sağlamasını istemişti.

Polonya Dışişleri Bakan Yardımcısı Wladyslaw Bartoszewski ise Cumhurbaşkanı Duda'nın çağrısından önce yaptığı açıklamada, Netanyahu'nun Polonya'ya gelmesi halinde, ülkenin UCM'ye karşı yükümlülükleri uyarınca tutuklanacağını söylemişti.

UCM, Gazze Şeridi'nde işlenen savaş suçları ve insanlığa karşı suçlardan dolayı 21 Kasım 2024'de Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında tutuklama emri çıkarmıştı.

Auschwitz toplama kampında tutulanlar, 27 Ocak 1945'te Kızıl Ordu askerlerince kurtarılmıştı. Auschwitz, yaklaşık 6 milyon insanın toplama kamplarında öldürüldüğü Yahudi soykırımı için simge niteliği taşıyor.

Sadece Auschwitz kampında yaklaşık 1,1 milyon kişinin öldürüldüğü tahmin ediliyor.